Somon Dna
Somon DNA aşısı, hyaluronik asit ve somon balığından elde edilen DNA hücre oluşumları sayesinde cilt yüzeyinde doğrudan hücre yenilenmesini sağlayacak, cildin gençleşmesine yardımcı olacaktır.
Somon DNA aşısı, son zamanlarda güzellik ve sağlık sektöründe uygulanan en önemli gelişmelerden birisidir. Özellikle yaşlanma karşıtı bir uygulama olarak karşımıza çıkan bu tedavi yöntemi, kısa zamanda pek çok uzman doktorun da teknikleri arasına girmiştir. Bu tedavi yöntemi tek başına cilt yüzeyine uygulanabildiği gibi farklı tekniklerle birleştirilerek de gençleşme ve cildi yenileme yöntemi olarak kullanılabilir.
Anti aging uygulamalarında önemli bir yere sahip olan somon DNA aşısı, yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan leke, iz, kırışıklık ve derin gözeneklerin kapatılmasına yardımcı olan pigment bir üründür. İçerisinde bulunan saf hyalüronik asit sayesinde kişinin yaşlanmaya bağlı cilt yüzeyinde kaybettiği nemin tekrar kazanılmasına yardımcı olur. Ayrıca, içeriğinde bulunan pigmentler sayesinde güneş lekeleri gibi dış faktörlere bağlı lekelerin de ortadan kaldırılmasında mucizevi bir etkiye sahiptir.
Cilt sadece yaşlanma faktöründen dolayı değil, kişinin sigara ve alkol gibi zararlı maddeler kullanmasından dolayı da sağlıklı görünümünü kaybeder. Üstelik bu tür zararlı maddeler cilt dokusunda vitamin ve protein eksikliğine neden olur. Tüm bu eksiklikler somon balığının sütünden elde edilen serumlar sayesinde giderilerek, cildin yağ dengesi koruma altına alınır ve cildin ihtiyaç duyduğu proteinler sağlanır.
Cilt dokusuna anti aging ürün olarak destek veren aşı, aynı zamanda cildin sarkmalarını önleyerek, daha sıkı ve pürüzsüz bir cilde sahip olunmasına da yardımcı olur. Aşının tüm bu özellikleri cildin daha sağlıklı görünmesi bakımından büyük önem taşımaktadır.
Somon DNA aşısı, cilt yüzeyinin sağlıklı görünümüne yardımcı olduğu ve cilt yüzeyinde herhangi bir yan etki göstermediği için genel olarak tüm cilt yapılarına uygun nitelikler taşımaktadır. Özellikle, aşı içerisinde alerjik bir etki görünmemesi, herhangi bir cinsiyet farklı olmadan tüm bireylere bu yöntemin uygulanmasını sağlamıştır. Fakat her şeye rağmen sağlık açısından bazı unsurlar göz önüne alınarak, aşının uygulama alanları konusunda tedbirli davranmak da gerekmektedir. Özellikle, uzmanların aşı yapılmasını önermediği kişiler, sağlık unsurlarının korunması açısından büyük önem arz ermektedir. Bu kişiler şu şekilde sıralanabilir;
1- Diyabet hastaları ve diyabet nedeniyle obezite başlangıcında olan kişiler sağlık açısından riskli gruba girdiği için teknik olarak bu uygulama bu tür hastalara yapılmamaktadır.
2- Herhangi bir damar tıkanıklığı sorunu yaşayanlar ve geçmiş zaman içerisinde felç gibi rahatsızlıklar geçirenler,
3- Kan akışkanlığı konusunda ilaç kullananlar ve kan pıhtılaşma rahatsızlığı taşıyan kişiler,
4- Kalp hastalığı olan kişiler ve kalp hastalığına bağlı damar problemi yaşayan kişiler,
5- Özellikle hamileler ve bazı durumlarda emzirme döneminde olan kişiler bebek ve anne sağlığı açısından aşı uygulamasından kaçınmalıdır.
| pzts - cuma: | 8.30 - 20:30 |
| cmts: | 10.30 - 20:30 |
| pazar: | 10.30 - 20:30 |